Herkese merhaba! Biliyorsunuz aylardır beklenen oldu ve başrollerinde Serenay Sarıkaya, Burak Deniz ve Mert Ramazan Demir’in oynadığı Şahmaran dizisi yayına girdi. Dizi,aile sırlarını çözmek üzere dedesinin evine Adana’ya giden Şahsu’nun Maran adında yarı insan yarı yılan bir adamla tanışmasını ve sonrasında başına gelenleri anlatıyor. Dizi yayına girdiği andan itibaren de olay oldu. Diziyi seven yok diyebiliriz sanırım. Veya biz de görmemiş olabiliriz. Böyle bir kadroya rağmen dizinin sevilmeme sebeplerine gelin bakalım..

Herkesin diziye dair tek çekici bulduğu detay biliyorsunuz ki Burak ve Serenay uyumu. Fakat hikâye o kadar yavan işlenmiş ki koskoca Şahmaran kehanetini bozacak büyük aşk bu mu diyorsunuz.. Replikler sıradan, karakter isimlerine kimse anlam veremedi, geçmişlerini bilmiyoruz.. İzleyicinin diziyi benimsemesindeki en önemli etken senaryodan başkası değil. Senaryodan sonra gelen ise karakterlerin nasıl yazıldığı, duygusunun geçip geçmediği.. Misal, bizi duygulandırıp karakterle bağ kurduran flashback sahneleri eksik..

Gelelim yan karakterlere.. Neydi bu kızlar, karikatür müydü? Biz bir animasyonun diziye evrilmiş versiyonunu mu izledik? Yani neden böyle karakterler yazdınız? Anlamak zor.. Hikayeye ne gibi katkıları vardı onu da çözemedik..

Karşınızda yerli Edward Cullen.. Bu efektler yapılacağına keşke adam gibi replik ve hikaye yazılsaydı diyor insan. Dizi, Twilight serisinin Adana şubesi.. Kan içmek yerine kebap yiyorlar öyle düşünün. Bir de bunlar vampir değil yılan.. Bu arada yılan fobisi olanlar lütfen izlemesin..

Bu adamımız kötü adam. 8 bölüm boyunca esas kızımızın peşinde dolanmasına rağmen kızcağız bir kere araştırıp sorgulamadı. Eh be Şahsu kardeşim bak seni üniversite koridorlarında YILAN kovaladı yılan. Sokakta yürürken herkes sana nefretle baktı, üstüne üstlük nereye gitsen “tısss” sesleri duyuyorsun.. 8. bölüme kadar bir karakter bütün bunları nasıl araştırıp bulamaz? İşin komik tarafı sonuncu bölümde kızımız hala inanmıyordu. Kendisini yılanlar kovalamasına rağmen herşeyin bir “masal” olduğunu iddia etti..

Bir diğer takdimimiz yerli Jacob olan Cihan.. Hakkını yememeliyim Mert Ramazan Demir iyi bir oyuncu. Ve dizide performansını en net gösteren de kendisi. Açıkçası diğer oyunculara oyun alanı da pek bırakılmamış, yüksek sahne pek yazılmamıştı. Cihan, gelgitler yaşayan dengesiz ve agresif bir karakter.. Şahsu’yu kaçırmaya kalktı, Maran’ın hıncını almaya çalıştı. Ve Şahsu bütün bunların sebebini sorgulamadı! Akıl tutulması. Senin ne derdin var da bana böyle davranıyorsun bile demedi.. İşte öyle bir şey..

Mustafa Uğurlu ise Şahsu’nun dedesi Davut. Kehaneti en iyi bilenlerden biri ve kilit bir isim. Kendisi harika bir oyuncu fakat bu hikâyede ne yaptı tam olarak? Kehanetten korudu mu torununu ne oldu? Ben gerçekten anlamadım arkadaşlar burayı. Bir de böyle bir durum.. Sektörden bir büyüğüm der ki; “Seyirci anlamıyorsa biz anlatamamışızdır.” Keşke bunu diğer büyükler de kabul etseydi belki de bu hale gelmezdik..

Gelelim dizinin etkili olmasını beklediğim fakat hiç etkisi olmayan sütçü ablamıza.. Elinizde koskoca Ebru Özkan var ve siz kadına bu kadar sahne mi yazdınız? Gerçekten anlamak mümkün değil.. Neresinden tutsak elimizde kalan bir iş.. Ülkede iyi dizi yazabilecek tonla senarist var, iyi çekebilecek tonla yönetmen var, bir sürü muhteşem oyuncumuz varken reva gördüğünüz kalite bu mu? Orijinal olacağız diye saçmalamak mı? Dijital platformlarda bulunan Türk yapımlarına giderek güveni azalıyor insanların.. Televizyonda 2 buçuk saat insanların birbirini yediği, şiddetin paçalarımızdan oluk oluk aktığı diziler yetmezmiş gibi bir de özgür ve yaratıcı platformlara verilen bu işler var.. Bari siz yapmayın.. Fakat bu devran illa ki dönecek. Siz yerinizi ufaktan genç ve dinamik beyinlere verin bak neler oluyor neler..

Frizbi Tv’de yazdığım ikinci eleştiri yazısı bu yazı. Anlaşılan kendimi tutmayıp daha da çok yazacağım.. Fakat bu dizi için benden bu kadar, okuyanların gözlerine sağlık diyorum. Ve Frizbi Tv ekibinden size gelsin bu.. Yaptığınız işi hep sevin, gerisi çorap söküğü..

Yorum yok

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir