
Herkese yeniden bir Blu Tv dizisiyle merhabalar! Platformun polisiye türüne başka bir pencere açan dizisi Bozkır genel analizini editörümüz yazmıştı. Fakat final bölümünün de ayrı ele alınması lazımdı.. Öncelikle nihayet bir dizide hikayenin bitiş bölümünü beğendim. Uzun zamandır izlediğim işlerde final bölümü hiç tatmin etmiyordu. Levent Cantek gerçekten muazzam bir iş yazmış.

Cemal Toktaş, Şafak’ı öyle bir yaşattı ki hepimizin kâbusu oldu dizi boyunca. Çok fazla kötü karakter gördüm ama böylesini görmedim. Mısır bağımlısı olduğu için haşlanmış mısırdan bile soğudum. O nasıl oynamak pardon yaşamaktır öyle? Sonunda cezasını çekecek olmasına sevindim, gerçek hayatta da böyle sapık kadın katillerinin acilen adaletin eline teslim edilmesi dileğiyle..

Kadın katili ve tecavüzcülerin cezasını bulması elbette teşkilat için bir onur, şeref meselesi. Payidar’ın aşık olduğu kadının da başına böyle bir olay geldiği için Şafak ve işbirlikçilerinin yakalanması onu çok rahatlattı. Payidar’ın öfkesi, katillere olan kini o kadar gerçek ki, hepimizin sesi oldu. Favori karakterim de Payidar oldu. Öfke problemine rağmen anlayışlılığı, öfkesinin yalnızca işe yaramaz insanlara oluşu.. İyi insanları gözünden tanıması.. Furkan Andıç’ın Payidar’ını sezonlar boyu izlerim öyle şahane oynamış. Sansürsüz izlemek gerçekten başka, fazlasıyla içimizden bir karakter yaratılmış.

Yiğit Özşener’in Seyfi’si de defoları da olsa şahane. Seyfi’nin kafası karışıklığını, aldanmaya hazır olduğunu daha güzel izleyemezdik. Belki kandırılıyor fakat sonunda ders alıp doğru yolu bulması onu diğer “gri” karakterlerden farklı yapıyor. Özür dilemesini bilen, istemeden hata yapmış ve bundan ders almış olması onu “insan” yapıyor. Hepimiz böyle değil miyiz? En güzeli de Payidar’ın harika abisi, dostu, yoldaşı olması, olabilmesi..

Dizinin belki de en çilekeş karakteri Sevda. Anne yok, baba yok vefat etmişler. Babası korkunç bir cinayete kurban gitmiş. Kardeşi kontrol edilmesi zor, travmaları olan biri. Sevda, lisedeyken hocası tarafından tacize uğramış, kimse ona inanmamış, kimse yaptığının bedelini ödememiş. Cemre Baysel, harika bir Sevda çıkarmış. Araba sahnesinde gerçekten ne kadar iyi bir oyuncu olduğunu bir kez daha gösterdi. Payidar ile ikisinin o çocuksu, çekingen, saf ilişkisi çok tatlıydı. Furkan Andıç ve Cemre Baysel uyumunu keşke daha fazla izlesek.. Sevda ve Payidar’ın suçlular yakalandıktan sonra derin bir nefes alıp sarılmasıyla pamuk gibi olduk..

Akif Emre’nin bütün pislikleri mide bulantısı yaptı bende. Şafak kadar Akif Emre de son derece korkunç bir karakter. Öğrencilerini taciz eden bir öğretmen.. Dizide oyunculuklar o kadar iyi ki kötü karakterlerden nefret etme limitim arttı. Fatih Al, tebrik edilesi bir Akif Emre çıkarmış gerçekten. O yüksekten yüksekten edebi konuşmalar, şiirler, kitaplar, özlü sözlerle kadınların gözünü boyayan sapıklar var ne yazık ki.. Yazar olması, kendi çapında bir itibarı olması nedeniyle saygı görmüş ve kimse onun böyle biri olduğuna ihtimal vermemiş..

Hilal de aynı Şafak ve Akif Emre gibi kötü diyip geçilemeyecek bir karakter. İğrenç denebilir. Hepsi iğrenç bir iş birliği içinde fakat Hilal’in gerçekten akıl sağlığı bozuk. Kendisinin psikolojik durumunu da Akif Emre zaten bozmuş fakat daha öncesinde de çok sağlıklı değilmiş. Ne gibi travmalar yaşayıp böyle sapık zihniyetli oldu bilinmez. Bir kadının, başka kadınların katledilmesine yardım etmesi daha da korkunç. Neyse ki cezasını çekiyor..

Emniyetin dalavereci müdürü de olmazsa olmazdı. Neyse ki yalnızca zararı kendine, Payidar ve Seyfi için tehlike oluşturmadan olay çözüldü. Müdür, çok gıcık olduğum bir karakter. Fakat daha da ileri gitmeden dersini oda aldı, doğruyu buldu. Ortada kadın cinayetleri dolaşırken o sadece sevgilisinin sevgilisi (!) yakalansın derdindeydi çünkü.. Dizinin en güzel yanlarından birisi böyle “gri” karakterlerin doğru yolu bulduğunu görmemiz..


Aliço ve sevgilisi Rezzan çok komik tiplemeler olmuş. Aliço tipik pişkin banka sahibi dolandırıcı. Çiftlik Bank Bozkır versiyonu Aliço ve müdür aynı kadını seçmişler 🙂 Sorgu sahnesinde Aliço’nun giydiği tişörtteki ince gönderme çok çok güzeldi! Şahanesiniz. Hande Katipoğlu komedi alanında çok sağlam bir oyuncu fakat drama da yakışmış..


Dizinin güzelliği, finalde her suçlunun cezasını çekmesi ve çok rahatlatan bir son olması bir kenara.. Çekimlerin güzelliği beni benden aldı. Atmosferi sonuna kadar hissettirdiniz gerçekten, mest olduk. Eskişehir’de, memleketimde çekilmesi de benim için çok özel oldu. Gerçekten eli, emeği olan herkesin ruhuna sağlık. Akıp giden, onca cinayete, dolandırıcılığa rağmen mutlaka ödenecek bedellerin olduğunu ve mutlaka ödendiğini gösterdikleri için ekibe bir kadın olarak teşekkür ediyorum. Sesimize ses oldular.. Umarım böyle kaliteli işler çoğalarak devam eder! Bu ekipten yeni hikâyeler de izleriz umarım. Çok sevgiyle…
Yorum yok