Bana kalırsa uzun zaman sonra en tatmin edici bölümü izledik bu hafta. İyi başlamamış olabilir ancak sonu tam tersiydi. E tabii bizler Ilgaz Kaya’yı parmaklıklar ardında görmeye alışkın değiliz, yadırgamamız çok normal.

Ilgaz’ın cezaevine girmesi herkesi üzse de ekranda sevdiğimiz bir yüzü daha görmüş olduk. Şerif Erol, iyi ki Ilgaz savcıyı yalnız bırakmadın! Bu süreci bile gayet güzel değerlendiren Ilgaz, zaten çok da uzun kalmadan kurtuldu neyse ki.

Bu hafta Ceylin yanlış kararların en doğrusunu verdi kesinlikle. Yekta’yla işbirliği yapması herkesi ister istemez şüphede bıraksa da, görmüş olduk ki bu ikili kozlarını birleştirince bir hayli güçlü olabiliyor. Benim anlam veremediğim tek konu, Yekta bu kurnazlıklara yorduğu kafasını üniversiteden mezun olmak için kullansaydı, zamanında okul arşivini havaya uçurmak zorunda kalmazdı. Bu da Yekta Tilmen farkı oluyor sanırım.

Zira Yekta’nın kıvrak zekâsını bu bölümde net bir şekilde görmüş olduk. Hatta bana kalırsa bir noktada Ceylin’le benziyorlar. Söz konusu meslekleri ve davaları olunca yapamayacakları şey yok. Gözü kara ve tehlikeli bir yanları var. Ama Yekta bu zekâyı kötülüğe kullanmaktan asla çekinmiyor. E tabii o sahte diploma boşa alınmadı! Ama gelin görün ki tüm bunları tereyağından kıl çeker gibi halleden Yekta Tilmen, oğlu sandığı adamdan öyle bir korktu ki bu korku, onu tam da bu işbirliğine zorladı. Hâlbuki Ömer’in Engin’den pek bir farkı yok. Tam anlamıyla psikopat bir karakter o da. Ama çocuk yaşta yaptıkları ciddi anlamda korkunç. Bu onun tüm plânlarını detaylı bir şekilde gerçekleştirdiğini gösteriyor. Bu olaydan ilk etkilenenin Ömer olması beni şaşırttı doğrusu. İzleyip göreceğiz ama Ömer bu kadar kolay alt edilebilecek bir karakter gibi durmuyor.

Değinmeden geçemeyeceğim bir diğer detay da Rafet amirdi bu bölüm. Gerçekten ne yapmaya çalıştığını hiç anlayamadım. İyi biri değil, kötü de durmuyor ancak tuhaf bir iticiliği; buna tezat bir şekilde sempatisi var. İlerleyen bölümlerde daha net anlarız ama Rafet amir bana dokunmayan yılan bin yaşasın kafasında bir insan gibi. Belli mi olur belki de izleyicinin sempatisini kazanabilir. Eren baş komiser de amirini sevmeye başladı sanki.

Bölüm sonuna doğru Çınar ve Parla ikilisi ciddi anlamda sınırları zorladı. Nasıl olur da aklıselim olan insan bunca yaşanandan sonra ders çıkaramaz? Bir tek mantıklı düşünen Tuğçe vardı ama o da üzüm üzüme baka baka kararır misali, onların tuhaf plânlarına dahil oldu. Madem tuzak kurup Eyüp’ü yakalamak gibi bir niyetiniz var, öncesinden Eren’e söylesenize. Sıkılmadınız mı polisçilik oynamaktan? Ilgaz ve Ceylin bu ikisiyle ciddi anlamda sınanıyor, keza bizler de… Çınar efendi umarım tam toparlanmışken bu aileyi bir de sen üzmezsin.

Nihayetinde şam şeytanı ve kraliçe ikilisi delilleri kendilerine has bir şekilde bir araya getirip güzel bir iş çıkardılar. Son noktayı da minik kahramanlar(!) koydu ve Ilgaz tahliye edildi. Hâkim son kararı açıklarken nefesler tutulmuştu resmen, bu kararı duymak gerçekten çok iyi geldi! Ömer’in hızlıca yakayı ele vermesi içimize kurt düşürmedi değil ama sanırım herkes bölüm sonundan çok memnun. Ilgaz Savcı artık sahalarda diyebiliriz. Gazeteci cinayeti tekrar soruşturulacak ve eminim daha birçok sürpriz bizi bekliyor. Yekta’yı birkaç bölüm daha böyle izlesek hiç de fena olmaz, siz ne dersiniz? Bekleyelim o halde. Haftaya görüşmek üzere…

Yorum yok

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir