Herkese merhaba. Bugün, Fox Tv’de üç haftasını dolduran Kısmet’i yorumlamaya geldim. Uzun zamandır yazın dizi izlemiyordum. Hepsi aynı geliyordu gözüme, fakat Kısmet ilk bölümüyle beni kendisine bağladı. Senaryosunu Mahinur Ergun ve Yusuf Reha Alp’in paylaştığı, yönetmen koltuğunda Semih Bağcı’nın oturduğu dizinin oyuncu kadrosu ise oldukça geniş: Cem Gelinoğlu, Özge Özacar, Lale Mansur, Erdal Küçükkömürcü, Cenan Adıgüzel, Serdar Orçin, Kerem Kupacı, Arif Pişkin, Ece Yaşar, Zeynep Kankonde, Yeliz Şar ve niceleri…

Diziye biraz geç kalsam da çok beğendiğim için yazmak istedim. Daha fazla uzatmadan başlayalım. Kısmet, Melike’nin Doğan ve Ceylan’ın düğününü basmasıyla başlıyor. İlk, eski sevgili tam düğün zamanı çıkıp gelmiş diye düşünsem de 13 hafta önceye gidilince düşündüğüm gibi olmadığını anladım. Kısmet apartmanında 1997 yılından beri bir arkadaşlık daha doğrusu aşk rüzgarı eser. Doğan, Melike’yi çocukken görür, aşık olur. Fakat hislerini yıllar geçse de Melike’ye aktaramaz.

Melike ise Doğan’ın kendisinden hoşlandığının farkına varamaz. Ama ne olursa olsun Doğan ile aralarında arkadaşlıktan öte farklı bir bağ olduğunu da hisseder. Doğan, her zaman Melike’nin yanında olmaya çalışır. İlk düğününde de ikinci düğününde de. Sevdiği kadına kavuşamamış olması onu üzse de yine de destek olur. Şimdi böyle hüzünlü anlattığıma bakmayın. Oldukça eğlenceli bir dizi. Aşk üçgenleri varmış gibi gözükebilir, var da. Ama öyle güzel işlemişler ki konuyu, üzülmüyorsunuz.

Karakterler oldukça komik ve doğal. Doğan karakterinin kendine özgü üslubu var. Otuzlu yaşlarına gelmiş, annesiyle yaşayan bir avukat Doğan. Üzüm suyu ve çekirdeğiyle balkona çıkıp, zaman zaman geçmişe giden biri. Yıllar önce ölen babasıyla rüyalarında sohbet etmesi, babasından akıl alması duygu dolu sahnelerdendi bence. Doğan’ın mahalleliyle de arası çok iyi. Para pulda gözü olmayan, patronunun ortaklık teklifini bile reddeden Doğan, hayatını düzene sokmak üzereyken Melike’nin tekrar apartmana taşınmasıyla dengesini kaybeder. Bir yanda çocukluğundan beri sevdiği Melike, bir yanda kendisine değer veren, seven Ceylan… Doğan’ın işi gerçekten zor, ama izleyip göreceğiz.

Melike, tam anlamıyla özgür ruhlu bir kız. Enerjik, korkusuz, ne istediğini biliyor. Doğan’dan gerçekten keskin bir hareket görse yelkenleri suya indirecek. Eşi Taner’in, onu aldatıp bir de diğer kadından çocuk yapması Melike’nin evi bir gün soyup, tekrar aile evine dönmesine neden olur. Adaletli bir kız olsa da Ceylan’ı küçümsemesi beni biraz sinir etmişti. Ama yine de Melike’nin de sevdikleri için her şeyi göze alabilecek bir yapısı olduğunu düşünüyorum.

Taner ise belki de şimdiye kadar pek rastlamadığımız tiplerden. Mafya babası olan amcası Reis’in arkasından iş çevirecek kadar gözü kara olsa da birazcık saf. Hareketleri, tavırları samimi. Doğan’a aynı yaşta olmalarına rağmen ‘abi’ demesi beni epey güldürmüştü. Kafası farklı çalışan Taner’in Melike’ye olan özlemi ve aşkı da abartılı. Bu kadar aşıktın neden aldattın diye sormazlar mı adama, Taner Bey!

Ceylan, Doğan ile aynı şirkette çalışan; çocukluğundan beri Doğan’a âşık tatlı, uyumlu bir kız. Kendi hâlinde, sessiz, sakin. Sevdiği adamın küçükken Melike’ye olan sevgisinden haberdar. Melike’nin gelmesiyle Doğan’ın kafasının karıştığının da farkında. Düğün sahnesinde baya üzülmüştüm Ceylan’a.

Taner’in amcası Reis ise bir müddet cezaevinde kaldıktan sonra serbest bırakılan bir mafya babası. Kardeşinin emaneti Taner’i kendi oğlu gibi sevip kollasa da bazen yeğeninin söylediklerine anlam veremiyor, bu zamanlarda da yeğenine olan sabrı taşıyor. Taner’in Melike’yle ayrılması aslında Reis’i sevindiriyor. Bu yüzden de Doğan’ı kaçırıp daha önceki anlaşmanın son bulduğunu ve asla Melike’nin eve dönmemesi gerektiğini söylüyor. Mafya babası dediğime bakmayın Reis de komik bir adam.

Kısmet apartmanı sakinleri de kendine has özellikleri olan insanlar. Doğan’ın annesi Sema, apartman görevlisi Cevdet ve eşi, ev arkadaşlığı yapan Peri ve Melda, Melike’nin babası Osman ve annesi Nergis… Doğan’ın ablası Nilüfer ve oğlu Efe’yi de unutmayayım. Hepsi dizinin ayrılmaz bir parçası sahiden. Taner’in yanında çalıştırdığı Roza var bir de. Ukraynalı, güzel, tatlı bir kız Roza. Patronu Taner’den pek hoşlanmıyor. Melike’ye evi soymasında ve sonrasında yardım eden, fakat tam kaçacakken Taner’e yakalanan Roza’ya neler olacak, merak ediyorum.

Doğan’ın patronu, daha doğrusu bir nevi abisi Namık’tan bahsetmemek olmaz. Doğan’a gösterdiği yollar, ettikleri hoş sohbetler atlanılacak gibi değil. Şirkete yeni gelen avukat Sezen ile aralarında bir aşk başlayacak gibi bakalım. Sezen de tatlı bir karakter, dobra fakat kalp kırıcı bir yanı var.

Dizinin toplumsal olaylara ilişkin diyalogları beni umutlandırdı. Ayrıştırma, ötekileştirme, savaş ve ekonomik zorluklar… Saydıklarım benim fark ettiklerim. Doğal, seyircileri fazla yormayan bir dizi olmuş. Bana doksanlı yıllardaki dizileri anımsattı. Hepinizin eline sağlık, yolunuz açık olsun.
Daha nice analizlerde görüşmek üzere… Sevgiler.
Yorum yok