Ya Çok Seversen: Labirent

Herkese selam arkadaşlar! Geçen bölüm kendini kandırmaktan vazgeçen Ateş ve Leyla için güzel bir bölüm finali izlemiştik. Çok bile dayandılar bence bu duruma 🙂

İzlemeye doyamadığımız Berit, her zaman olduğu gibi masallara sığınmaktadır. Onun hayal dünyası tutunacak tek dalı belki de. Bu bölüm bizi ağlatan bir Berit’i değil, fazlasıyla güldüren bir Berit’i izledik. Twitter’da belirtmiştim adeta uyuyan bir canavarı uyandırdılar. 🙂 Aydos ile beraber bu güzel geceyi en saçma hale getirdiler, çünkü Berit olmak bunu gerektirir. Dünya tatlısı.

Bu gecenin en güzel tarafı artık insanlardan kaçan, Arcalı olmayı sanırım farkında olmadan bırakan bir Ateş’i izliyor olmamızdı. Ilgaz’a doğru insanlara güvenmek gerek diyen Ateş, sanırım yolun sonunda bir ışık gördü ve o ışık da tabii ki Leyla oldu. Dizideki bütün karakterler farkında olmadan bir aile oldular ve bu süreç muhteşem işlendi. Hepsinin birbirine ihtiyaçları varmış, bunu çok geç anladılar.

Bazı oyuncular vardır, fazla yetenekli olmadıkları için genelde konuşmayan, travma yaşamış karakterleri canlandırırlar ve fazla replikleri olmaz.

Arven Yavuz ise asla öyle değil, o hiç konuşmayan kız bu bölüm konuştukça ona hayran kaldık. İnanılmaz mimikleri var. Hep aile özlemi çeken ve nihayet karşısında bir ailesi olduğunu gören Berit, dizinin en mutlusu şu an. Ateş ve Leyla, onun yaralarını çok güzel iyileştirecek.

Bu bölüme kadar kimseye derdini anlatmayan Ateş’i izliyorduk ve sadece Berit’e içini açıyordu. Şimdi ise sıra Leyla’ya geldi. Kafası çok karışık olan ve yaşanan olayların dışarıdan nasıl göründüğünü öğrenmek için Berit ile dertleşen Leyla, beklediği cevabı aldı. Sevildiğini öğrenmek, aşkına karşılık bulmak gibi konuları küçük bir çocuktan duymak bile onun için paha biçilemez bir güzelliğe sahip. Ama unuttukları bir şey var, Berit artık bir dedikodu kazanına dönüştü farkında değiller 🙂

Bu bölüm en sevdiğim anlardan biri de terapi sahnesiydi kesinlikle. Artık terapiler sadece Berit’i iyileştirmek amacıyla değil, Ateş ve Leyla’nın inatla kaçtıkları duygularının gün yüzüne çıkmasını sağladı. Dizinin adı Yüzleşme olsaydı şaşırmazdım, çünkü çok güzel yüzleşme sahneleri yazılıyor, değerini bilmek lazım.

Leyla’nın fikri sonrası beraber vakit geçirmek için bu güzel aile Lunapark’ta gider. Dizinin en sevdiğim yönlerinden biri güldürürken aniden bizleri ağlatmaya başlaması. Bu kadar ani duygu geçişleri olan, kapsamlı yapımlara çok büyük saygım var. Çılgın kızımız Ilgaz’ın dönmedolap sahnesinde Aydos ve Berit’e annelik yapması, yansıttıkları anne özlemi çok üzdü. Çok tatlılar gerçekten. Ilgaz’ın karakter gelişimini izlemek büyük keyif.

4.bölümde izlediğimiz orman sahnesinde duygular açığa çıkmıştı bu kez de duyguları yeniden açığa çıkaran mekan ise lunapark oldu. Leyla bir maskenin arkasına saklanarak Ateş’e çok güzel bir çocukluk geçirdiğini, sürekli oyun oynadığını ve bir sürü arkadaşı olduğunu anlattı. Aslında bu hayal ettiği çocukluğunun ta kendisiydi. Ateş gibi o da acılarla dolu bir çocukluğa sahipti. Hafsanur Sancaktutan muhteşem yansıttı bu hayal kırıklığını.

Flashback sahnesinde gösterilen küçük bir sahneden anladığımız kadarıyla Leyla aslında anlattığı gibi arkadaşları olan, oyunlar oynayan bir çocuk değil. Son derece yalnız bir çocukmuş. Bana öyle geliyor ki benim teorime göre Leyla da Ateş gibi zengin bir ailenin kızı çıkacak, sırf zengin olduğu için diğer çocuklar tarafından dışlanmış olabilir. Ailesi Leyla’yı terk etti bence. Son derece bencil ve şımarık bir ailesi olduğunu düşünüyorum ve Leyla’ya asla sevgi göstermediler. Terk edildikten sonra Leyla, hayatın acı yüzü ile karşılaştı ve şu anki ekibi ile tanışıp dolandırıcılık işlerine girdi. Hikayesini çok merak ediyorum.

Abisinin desteğini gördükten sonra, araları iyice düzelen Ilgaz ve Ateş’i böyle mutlu görmek harika oldu. Bu ikisi yan yana oldukça, kimse onları durduramaz. Sahnelerinin artmasını diliyorum.

Lunapark sahneleri yine harika şarkı uyumu ile o kadar güzeldi ki, bütün hepsi kırgınlıkları, acıları bir kenara bırakıp sadece eğlenmeye odaklandılar. Çok güzeldi. Daha dün kardeşlerinin yanına yaklaşmayan Ateş’in çocuklar gibi eğleneceği kimin aklına gelirdi? Ilgaz ve Leyla bile oyunda çılgınlar gibi eğlendi. Mutluluğa odaklanmak her zaman iyidir.

Ateş o kadar özel, detaylara veren, güzel bir karakter ki, Berit’in masallara çok önem verdiğini asla unutmadı ve onu yine hayal dünyasına sokacak bir şekilde eğlendirmeyi düşündü, bu an Umut tarafından bozulana kadar. Umut’un tek amacı kardeşlerini Ateş’in elinden almak, şefkat değil. Neyse ki Berit cevabını güzel verdi. Kardeşinin konuştuğunu bilmeyecek kadar ilgisiz bir insan.

Aşkımıza karşılık gelmemesi herkesi üzer fakat bu insana karşı tarafı baskı altına alıp, saygısızlık yapma hakkı vermiyor. Bige’nin umarım kendine ve Ateş’e saygısı vardır, yoksa başımıza bela olacak gibi duruyor. Onur ve Bige’yi sevgili yapın, anlaşalım 🙂

Şirketin marka yüzü olarak Leyla Ateş’e eşlik ederken, İstanbul’un bütün güzelliğini çok güzel yansıtmışlar, çekimler harikaydı. Ateş nihayet Leyla’ya teslim olması gerektiğini anladı. Bu hayata bir kere geliyoruz ve eğer aşkı tatmayıp, kendimiz olamayacaksak niye yaşıyoruz? Kerem ve Hafsanur’un oynarken keyif aldıkları o kadar belli ki enerjilerinin bize geçmemesi mümkün değil.

Berit artık masal kızı değil, şantajcı oldu arkadaşlar 🙂 Ateş’in küçük kardeşi ama aynı zamanda en yakın arkadaşı olan Berit, abisinden yemek sözü aldı. Çok güzeller. Bu özel hikayeyi başka bir boyuta taşıyorlar. Bu bölüm karşılıklı sahneleri muhteşemdi.

Ateş’in Leyla’ya yemek sürprizi çok güzeldi. Hafsanur Sancaktutan vicdan azabı çeken bir karakteri inanılmaz güzel yansıttı. Ateş Leyla’ya her iltifat ettiğinde içi kan ağlayan bir Leyla izledik. Harikaydı, tebrik ederim. Bu dizide herkesin oyunculuk performansı harika.

Sadece bana mı öyle geldi merak ediyorum ama Ateş’in bakışları bana çok şüpheli geldi. Sanki Leyla’nın dolandırıcı olduğunu herkesten önce öğrenmiş ve onun rahatlığı ile konuşuyor hissi uyandırdı bende. Kerem Bürsin’i ilk kez bu kadar gizemli bir şekilde oynarken gördüm, güzel bir sahneydi.

Füsun bir işin ucunu asla bırakmaz. Dizi çok heyecanlı bir hale gelmeye başladı. Bir yandan gizemli hikayeler, bir yandan da dolandırıcı çetesinin sonunun gelmesi. Açıkçası iyi oldu bu durum.

Çok hoş bir dans sahnesinde Ateş Leyla’ya sevgilim ol dediğinde, fon müziğinin güzelliği ve diğer cephede yaşanan heyecanlı olaylar ile harika bir bölüm finali izledik.

Az önce şüphelendiğim olay gerçekleşirse güzel bir plot twist olur. Füsun çetenin durumunu Ateş’e haber vermek için aradığında Ateş Füsun’a zaten bildiğini dese şok olurduk. Leyla Ateş’e bir amaç için yaklaştığını zannederken, aslında Ateş’in çoktan her şeyden haberinin olması senaryoya başka bir boyut kazandırır.

Çok güzel bir bölümdü, yeni yazılarda görüşmek üzere! 🙂