Herkese tekrardan merhaba. Bu hafta, okuduğum kitaplardan uyarlanan dizileri paylaşacağım. Son birkaç yıldır kitap uyarlamaları tekrar gündemde biliyorsunuz. Benim anlatacaklarım biraz eski olsa da hala dillerde olan, açıp tekrar tekrar izlenenlerden. İzninizle başlıyorum.

1. Aşk-ı Memnu
Halit Ziya Uşaklıgil’in ölümsüz eserinden uyarlanan diziyi çoğumuz izledik. Size bir sır vereyim, ben arada açıp izliyorum. Başrollerini Beren Saat, Selçuk Yöntem, Kıvanç Tatlıtuğ, Hazal Kaya, Zerrin Tekindor ve Nebahat Çehre paylaşan dizinin ilk yayın tarihi 4 Eylül 2008. Üzerinden yıllar geçse de asla eskimeyen Aşk-ı Memnu, aşkı arayan bir aşk hikayesi. Annesine duyduğu öfke yüzünden kendinden yaşça büyük bir adamla evlenen Bihter’in, kocasının yeğeniyle yaşadığı yasak aşkı anlatan dizi, 79 bölümün sonunda ekranlara veda etti.

Dizinin ikonik sahneleri oldukça fazla. Bihter’in, Matmazel Deniz’e karşı sarf ettiği o cümleyi eminim ki birkaçımız öğelerine ayırmaya çalıştık. Firdevs’e yer yer sinirlensek de bazı konularda haklı olduğunu biliyorduk. Behlül hep kaçtı, Adnan hep görmezden geldi. Aslında bu dizi hakkında uzun uzadıya yazmak isterdim. Çünkü analiz yapılacak o kadar karakter var ki. Dizinin başarısını konuşmamıza gerek yok diye düşünüyorum. On iki yıl önce bitmesine rağmen şu an bile konuşuyor ve izliyorsak, gerçekten çok kaliteli bir yapımdır.

2.Yaprak Dökümü
Bir diğer dizimiz Reşat Nuri Güntekin’in, beş çocuklu bir ailenin İstanbul’a gelmesiyle hayatlarının değişimini konu alan romanı. Yani roman uyarlaması. Yayın hayatına 13 Eylül 2006’da başlayan dizi, beş sezon sürmüş, finalinde izleyenlerini ağlatmıştır. Ben finalini dizi bittikten çok sonra izlemiştim ve gözlerim dolmuştu. Oyuncuları arasında Halil Ergün, Güven Hokka, Deniz Çakır, Gökçe Bahadır, Fahriye Evcen, Bennu Yıldırımlar, Tolga Karel vardır.

Dizi, emekli Kaymakam Ali Rıza Bey’in kızı Necla’nın üniversite kazanmasıyla ailenin İstanbul’a taşınmasını ve burada yaşadıkları acı tatlı günlerini, daha çok acı günlerini, anlatır. Fakat kitapta Oğuz karakterinin olmadığını hatırlıyorum. Çok uzun zaman oldu gerçi, yine de kitapta yer alsaydı hatırlardım. Yaprak Dökümü dizisinin de unutamadığımız sahneleri var. Necla’nın pembe paltoyu Leyla’nın yüzüne fırlattığı sahne benim için dizinin pik noktasıdır. 174 bölüm süren dizi, 29 Aralık 2010 tarihinde sona erdi.

3. Fatih Harbiye
Peyami Safa’nın unutulmaz romanının uyarlamasında başrolleri Neslihan Atagül, Kadir Doğulu, Yunus Emre Yıldırımer paylaşmıştı. Peyami Safa’nın dil ve üslubunu çok beğenirim. Bu diziyi de çok beğenmiştim. Akıcı ve sıkmayan bir diziydi. Neriman’ın modernlik ile geleneksellik arasında sıkışıp kalması, kendine özgü bir yol çizerken ailesinden ve çevresinden gördüğü baskılar kitaptaki gibi anlatılmıştı.

31 Ağustos 2013 tarihinde başlayan dizi, 2 sezon boyunca iki farklı kanalda gösterilmiş, 50. bölümle sona ermiştir. Fatih Harbiye’yi neden çok sevdiğimi buldum. Çünkü Yeşilçam havası vardı. Evet, ben tam bir Yeşilçam aşığıyım. Belki bir gün eski filmlerden de bahsederim.

4. Dudaktan Kalbe
Tekrardan Reşat Nuri Güntekin eseriyle karşınızdayım. 2006-2010 yılları eski Türk romanlarının dizilere uyarlanma zamanıydı bence. Bir furya olarak geldi, geçti. Dizinin oyuncuları arasında Köksal Engür, Burak Hakkı, Aslı Tandoğan, Fadik Sevin Atasoy, Yiğit Şener, Özge Özder yer almıştır. 3 Eylül 2007’de başlayan dizi, iki sezon sürmüş ve 75. bölümüyle hüzünlü bir veda yapmıştır.

Lamia, Hüseyin Kenan ve Cemil arasında yaşanan aşk üçgenini, ikinci sezonda yoğun olarak görüyoruz. İlk sezon pek hareketli geçmemişti hatırladığım kadarıyla. Lamia’nın bir kadın olarak kendini geliştirmesi, korkusuzca yoluna devam etmesi, bazen tökezlese de çok önemli ve güzeldi. Dram türünde olan Dudaktan Kalbe, bana göre özünde Lamia’nın gelişimini gözler önüne seriyordu. Beni en etkileyen sahne ise final sahnesinden ziyade Lamia’nın Cemil ile uzun zaman sonra konuştukları andı.

5.Fi
Azra Kohen’in aynı romanından uyarlanan Fi, dijital platformda 31 Mart 2017 yılında yayınlanmaya başladı. İkinci sezon da aynı platformda gösterildi ve 9 Mart 2018’de sona erdi. Romanı, dizi bittikten sonra okudum. Önce izleyip sonra okumak benim hayal gücümü kısıtlıyor. Çünkü karaktere hemen dizideki oyuncuyu koyuyorum. Oyuncu demişken, dizinin başrollerini Ozan Güven, Serenay Sarıkaya, Mehmet Günsür, Berrak Tüzünataç, Tülay Günal, Büşra Develi ve Osman Sonant paylaşıyor.

İlk sezonda takıntılı psikiyatrist Can Manay’ın geçmişine ve hayatına odaklanıyoruz. Fakat dizi, her ne kadar Can ve Duru arasında geçiyormuş gibi görünse de diğer karakterlerin hayat hikayelerine de göz kırpıyor. Bence ilk sezonun unutulmaz sahnesi Duru’nun, önce arkadaşlarına sonra Deniz’e saldırması idi. İkinci sezonda ise Can’ın Duru’yu aslında saf bir sevgiyle sevmediğine iyice emin oluyoruz. Final bölümünde ise tüm karakterler kendilerine yeni bir yol çizip mutlu oluyorlar, Can hariç.
Evet, bu hafta size eski dizilerden küçük bir kolaj yapmak istedim. Yeni diziler elbet var, dahası da eklenecek. Lakin eskilerin tadı da bir başka. Şimdilik hoşça kalın…
Yorum yok