Herkese merhabalar! Beklenen oldu ve kısa sürede fenomen olan Wednesday dizisini bitirir bitirmez buraya koştum. Olayları çok anlatmayacağım zira spoiler olmasın, dizide çok sevdiğim ve sevmediğim detaylardan bahsedeceğim.
Addams Ailesi çocukluğumun efsanesidir. Özellikle çizgi filminin başından kalkmazdım. Wednesday daha çok Addams ailesinin kızlarına odaklı olsa da beni oldukça içine alan bir iş oldu. Çünkü neredeyse tüm karakterler ile bağ kurdum. Dizide, Wednesday Addams’ın Nevermore Akademisi öğrencisi olması ve burada yaşadığı maceralar anlatılıyor.
Nevermore Akademisi müdürü Larissa Weems her anlamda müthiş bir karakter olmuş. Wednesday’in akademideki belalısı ama aynı zamanda da gizli yardımcısı diyebiliriz. Wednesday azıcık uzlaşmacı biri olsaydı ikisi çok iyi bir ikili olabilirdi.
Wednesday’in sürekli mutsuz, olumsuz, simsiyah dünyasının aslında renklere olan açlığı ve özlemi ile dolu olduğunu görüyoruz. Yüksek duvarları var gibi gözükse de başına gelebilecek en kötü aileye sahip olduğunu düşünürsek bu çok normal. Duygularına teslim olmak onun kitabında olmasa da Nevermore ona bunu tattırıyor.
Dizide açık ara en sevdiğim karakter Enid Sinclair. Wednesday’in deli dolu, renklere aşık, neşeli ve kurt kadın oda arkadaşı. İkisi arasındaki zıtlık ve bu zıtlığa rağmen arkadaş olmaya çalışmaları çok tatlıydı. Enid’in Wednesday’i olduğu gibi kabul etmesi, haklı davasında yanında olmasına kalbimi bıraktım.
İşte herkesin şarkıcı Edis zannettiği o kişi. Hunter Doohan’ın Edis’in adını aratıp bakacağına eminim. Kendisi dizinin romantik prensi Tyler Galpin. Wednesday’in kalbini çalmayı başaran o çocuk. İkisini inanılmaz yakıştırdım. Spoiler vermek istemiyorum fakat şok yaşadım, neden ya neden diye çıldırdım. Hayallerimizdeki Tyler’ın yitip gitmesine neden izin verdiniz?
Dizide en sevdiğim karakter Enid olabilir fakat en sevdiğim el “Thing”. Addams ailesinin meşhur kesik eli “Thing” beni mahvetti. Bir ele de ağlamazsın dedim ama ağlattı beni. İzleyince anlayacaksınız. E izleyenler zaten anladı. WedThing ikilisi muhteşem, sizinle her türlü mevzuya giderim.
Efendim dizimizin ana teması bir canavarın bulunması. Bu katil canavar tüm kasabadaki gizemli cinayetlerin sorumlusu. Fakat bu Wednesday’in radarına girmeden önceydi.
İddia ediyorum bu ikili > tüm dizi ikilileri. Ben de hayatımda bir adet thing istiyorum. Onlar, ucube diyarı Nevermore’un yıldızları.
İşte Nevermore’un kral ve kraliçeleri. Wednesday’in askerleri mi demeliyim? En büyüğü de Xavier. Wednesday’in aşkının kurbanı Xavier. Açıkçası harcanan bir karakter olduğunu düşünüyorum. Diziyi sevenler Tyler’ın tarafını tutsa da Xavier candır. Bianca, sana da başta sinir olsam da sen de kalbimin efendilerinden oldun. Eugene’in ise tehlike korkusunun hiç olmaması, canavara bizi yaklaştırdı.
Beni şaşırtan detay ise Marilyn Thornhill karakteri oldu. Kızların Nevermore mentoru Thornhill meğer bir şeytanmış. Kızıl şeytan, amaçları için neler yapabiliyor izleyin görün. Bu da izlemeyenler için minik bir ipucu olsun.
Bu ekibi bozmadan canavarla savaşılsaydı keşke demeden edemiyorum. Diziyi açınca iyiler-kötüler savaşı bekledim. Fakat hepsinin bir amaç doğrultusunda birlik olması hoşuma gitti. Ayrıca kötü denilebilecek karakterlerin içindeki iyiyi çıkartmayı amaçlamışlar. Karşılarına Wednesday gibi bir kız çıkması onlara ayna oldu. Bu yolculuk aslında Wednesday’in dönüşümü, gelişimi ve duygularına teslim olmasının yolculuğu fakat o dönüşürken çevresindekileri de dönüştürdü.
Son olarak Addams Ailesi ile bitireyim. Catherine Zeta-Jones’un Morticia Addams olması isabetli bir karar olmuş fakat Morticia Addams’ın soluk tenini ve akmış göz makyajını daha çok görmek isterdim. Gomez Addams’ın karikatür vari değil de bir tık daha korkutucu olmasını beklerdim. Fester Amca ise gerçekten ne işe yaradığını anlamadığım bir karakter. Genel olarak baktığımızda bu dizi neden bu kadar tutuyor dersek çok net karakterleri içselleştirmemiz diyebilirim.
Wednesday’in dünyasına yaptığımız yolculuğun bana kadar olan kısmı bu kadar. Muhakkak yorumlarda buluşalım isterim. Şimdiden okuyan gözünüze sağlık. Çok sevgi.
Yorum yok