Herkese tekrardan selamlar! Biliyorsunuz Terzi, 2. sezonuyla Netflix kütüphanesinde yerini aldığından beri çok konuşuluyor. İlk sezonuyla beni içine çok almasa da ikinci sezon duygudan duyguya girdim, çıkamadım. Hikâyenin gittikçe açıldığı bu sezonda, ana karakterlerin geçmişleriyle, yaralarıyla yüzleşmelerini izliyoruz.

Dimitri, Esvet ve Peyami yüzleşmesinden sonra belli bir süre geçmiş ve herkesin hayatı darmaduman olmuş. Peyami, kendini kaybetmiş bir halde savruluyor. Esvet’in Dimitri ile evlenmesi Peyami’nin kaldıramayacağı kadar ağır.. Aşk acısı uğruna mesleğini, emeğini, amaçlarını unutup kendini içkiye ve kadınlara vermiş yıkık bir adam modeli izledik. Peyami üst üste kayıplar yaşarken üstelik annesini de bulamamışken bu hali çok normaldi. Çağatay Ulusoy harika oynuyor, harika. Peyami Dokumacı isminin yıkılışını ve battığı dipten tekrar çıkışını her zerresine kadar geçirdi bizlere.

Esvet ise Peyami’nin tersine çok daha güçlüydü. Sanki tüm yaşadıkları ona karşı konulmaz bir güç vermiş. Daha çok kafa tutan, inatçı, kendini ezdirmeyen bir Esvet izledik bu sezon. İçindeki güçlü kadını yavaş yavaş ortaya çıkardı. Kendi içinde yaşadığı yüzleşmeler bir yana, Dimitri’nin travmalarını anlayan, ona bile kol kanat germeye çalışan bir Esvet var artık. Dimitri’nin yaşadığı aile travmalarına yakından şahit olması da bir sebep. Bir yandan Esvet, Peyami’ye olan aşkına sahip çıkmaya çalışırken bir yandan da Dimitri’nin zalimliğinden kaçmaya çalışıyor. Bu arada Esvet, dizinin en yalnız karakteri. Gerçek anlamda yanında olan kimse yok. Tüm acılarla tek başına savaşıyor ve yanında tek huzur bulduğu kişi ise Mustafa..

Dizide bu sezon kendisiyle ve geçmişi ile en acılı yüzleşmeyi yaşayan Dimitri oldu. Babasının sevgisizliği, annesinin ilgisizliği ve çocukluğunun kâbusu olan o sandık. Babasının çocukken onu hapsettiği sandığı hunharca parçaladığı sahne hafızamdan gitmiyor. Salih Bademci çok çok başka bir oyuncu. Çok başka bir seviye, başka bir değer. Hele hele böyle defolu roller çıkarmakta usta gerçekten. Dimitri’nin ‘kan kardeşim’ dediği Peyami’nin Esvet ile olan aşkı onu daha çok çıldırttı. Bu ihanet sandığı aşk, onu kendiyle hesaplaşmaya itti. Ancak Dimitri öyle hasta bir karakter ki gittikçe daha da kötü olacak, daha fazla kötülük yapacak. Çünkü hala gerçekten sevilmek ne demek bilmiyor.. Dimitri’nin savaşı ne Peyami ile ne Esvet ile.. Onun savaşı sevgiyle, sevilmek ile..

Bu arada Çağatay Ulusoy ve Salih Bademci’yi birlikte izlemenin verdiği seyir zevkini söylemeden geçmeyeyim. Beni hep en sıkı dost iken en hakiki düşman olan ikililer etkilemiştir. Çünkü böyle düşmanlıklar diğerlerine benzemez. Eski dostun yeni düşmanın ise eğer, onu en iyi nasıl vuracağını bilirsin ve hamlelerin de bir o kadar ağır olur..

Bu sezonun sürprizi Berrak Tüzünataç oldu. Cemre karakteri ile izledik onu. Peyami’nin hayatına hızlı şekilde giren ve aslında ona iyi de gelen biri oldu. Onu olduğu gibi kabul etti, Mustafa’yı garipsemedi. Yıllardır yanında olan biriymiş gibi sahiplendi tüm yaralarını. Aklı beş karış havada bir karakter gibi gözükse de Cemre de büyük travmaları olan bir karakter, belli ediyor kendini. Cemre, Peyami’nin Esvet’e aşık olduğunu bilerek yanında kaldı, onu kendine getirmeye çalıştı. Bu koca yürekliliği de kimse yapmazdı. Keşke onun hikâyesini de izleme şansı bulsaydık.

Dizide beni en çok etkileyen ilişki Mustafa-Peyami ilişkisi. Mustafa’nın çocuk kalan aklı ve çocuk saflığındaki sevgisi tüm dünyaya yeter de artar. Peyami’nin yaralar dolu kalbinin tek merhemi Mustafa’nın sevgisi. Peyami’nin geçmişi ile yüzleşmesi, Esvet’in onu iyileştirmeye olan inadı, Cemre’nin tüm dokunuşları Mustafa’ya olan duvarları yıktı. Gerçek bir baba-oğul oldular. Peyami’nin küllerinden doğduğu defilesini babası için onun doğum gününde yapmış olması o kadar güzeldi ki.. Daha anlamlı bir dizi sahnesi görmedim diyebilirim. Olgun Şimşek ve Çağatay Ulusoy ikilisini ne kadar alkışa tutsak azdır. Harikalar yaratmışlar.

Ve Evrim Alasya.. Ne desem boş kalır. Kiraz, fırtına gibi esti içimde. Hem Peyami, hem Mustafa’nın en büyük yarası Kiraz, nihayet kalplerinde kalan boşluğu doldurmaya geldi. Zamanında yaşadıkları, zorla evlendirilmesi, istenmeyen bir hamilelik yaşamış olması Kiraz’ı yıllarca oğlundan ve Mustafa’nın sevgisinden vazgeçirmemiş.. Yıllarca birbirlerini özlemişler. Peyami artık çok güçlü çünkü hayatının en büyük yarası kapanmaya başladı, sevgisiz olduğunu düşünürken yıllarca özlendiğini öğrendi. Bir aile kavuştu. Ve daha anlamlı bir kavuşma olamazdı. Evrim Alasya ve Olgun Şimşek’in karşılıklı döktürmesini de izlemeyen varsa acil izlesin, böyle oyuncuların kıymetini bilelim.

Ve Mustafa.. Bence dizinin adı da Mustafa olmalıydı. Onun sevgisi tüm yaraları iyileştirecek büyüklükte çünkü. Hatta öyle bir sevgi ki en taşlaşmış kalbi pamuğa çevirecek güçte.. Ve de en önemlisi iki aşığın imkânsızlığını da yıktı.. Esvet’in Mustafa’nın değerlisi olması, Mustafa’nın yalnızca Esvet’in yanında huzur bulması Peyami’nin inadını da kırıyor.. Artık Mustafa da çok güçlü. Çünkü yıllardır adını bir korkuluğa verdiği Kiraz artık yanında. Umarım üçüncü sezon bu aileyi ayrılmadan izleriz. Dimitri’nin kötülükleri üçüncü sezon fazlaca yıkıcı olaya gebe olsa da bu üçlü ayrılmasın bana yeter..

Tabii yeni sezonda Esvet ve Peyami aşkını da felaketler bekliyor anlaşılan, fragmanı izleyenler bilir.. Açıkçası heyecanlanmadım değil. Dizi gittikçe güzelleşen bir tempoda ilerliyor. Ancak 3. sezonun son sezon olması gerekiyor. Umarım öyle olur. Üstünden çok geçmeden izlemeliyiz yeni sezonu da. Benim 2. sezona dair analizlerim bu kadardı umarım siz de izleyip okursunuz. Yepyeni analizler gelene kadar kendinize iyi bakın ve bizi okumaya, yorum yapmaya devam edin lütfen. Yorumlara ihtiyacımız olduğunu unutmayın ve çok sevgiyle kalın! 🙂

Yorum yok

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir